Korkmayın! Yenilenmekten, bilmediğiniz yollara girmekten, doğadan, gün doğumundan, gün batımından… Korkmayın, akışın getirdiklerinden! Hep ziyaret ettiğiniz bir blog bir gün bir uyanıp bakmışsınız bambaşka olmuş! Kabuslar gerçek oldu=)
Son zamanlarda belki son bir senedir en çok aklımı kurcalayan soru!
Hepimizin yaptığı herşeyin amacı mükemmel olmak değil mi?
Düşünmek yetmiyor bazen, belki çoğu zaman!
Aslında her tepkimizin altındaki esas soru bu değil midir?
Tam da hafta sonu dertleştiğim bir mevzu üzerine EkşiSözlük’te okuduğum bu yazı, beni yazmaya teşvik etti!
Aşk; neden, niçin, nasıl sorgulamaz? Sorgulatmaz! Aklın olduğu hiçbir yeti yoktur aşkta!
Bak hava fısıldıyor ayrılık zamanını, Gökyüzünün yanaklarından süzülüyor damlalar, Geldi çattı o an işte, Ben gidiyorum çocuk…
Sen beni hatırlarsın, Hani bir yaz günü, Gün batımında bir deniz kenarında, Güneş usulca inerken, gün uğurlanırken, Hava mavi ve turuncunun tonlarından bir demet sunarken, Dalgalar dinmiş, deniz çarşaf gibi olmuşken, Hafifçe şımarık küçük dalgalar kıyıya vururken, Tatlı bir meltem…
Eskiden çok sorgulardım kime kızmalı diye.Her daim, her olaydan sonra çevremdekilerle birlikte aldım beni ortamıza, en ağır şekilde azarladım.
Özel fırsatlardan ve yeni içeriklerden ilk siz haberdar olun!
E-Posta adresiniz:
Adınız