ANA SAYFA2018Ağustos9TREND: ÇATIDA TARIM! Sürdürülebilir Yaşam TREND: ÇATIDA TARIM! Son senelerde özellikle metropollerde ortaya çıkan bir akım var; çatı tarımı! Yüksek binaların tepelerinde, hem de hiç beklemediğiniz o üretim alanlarının üst katlarında bambaşka bir uğraş var şehirlileri bekleyen; modern çiftçilik! İcat çıkaran Mügz yine iş başında:) Uzun zamandır ilgi alanım içerisinde bu iş. Dolayısıyla derinlemesine araştırdım, araştırdıklarımı en iyi şekilde bir araya getirmeye çalıştım. Umarım faydalı ve bilgiledirici ve hatta özendirici bir yazı olur. Şimdilik kendi çatım ile başlayacağım. Belki bir topluluk oluruz, belki bu iş ülkemizin her yanına yayılır… Başta New olmak üzere dünyanın birçok metropolünden bu tarz örnekleri daha sık görüyor olacağız. Bu akımın içerisinde neden İstanbul olmasın? Hem de ne güzel olur! Belki bu yazı birilerine ilham verir ve şehrin çatılarından domatesler, biberler, fesleğenler süzülür… *** Önceki yazımda dünyada bir ilk olan çatıda üzüm bağı yazısını da okuyabilirsiniz. “DÜNYANIN İLK ÇATI ÜZÜM BAĞI!” Neden Çatıda Tarım! Öncelikli neden doğa dostu şehirler inşa etmemizi sağlıyor. Yani şehrin her yanını yeşille donatmamıza olanak sağlıyor. Aynı zamanda psikolojimize de iyi geliyor çatı tarımı; anksiyetemizi azaltırken, üretkenliğimizi artırıyor. Şehirleri daha doğa dostu yapıyor demiştim. Bu da şehirlerde oluşan ısı adası etkisini azaltıyor. Binaların daha az ısınmasını sağlıyor ve şehirlerdeki karbon emisyonunu düşürüyor. Aynı zamanda sebze – meyvelerin taşınması sırasındaki çevresel etkiyi aza indirmiş oluyor. Oldukça fazla kişinin her daim taze ve mevsiminde sebze ve meyveye ulaşmamızı sağlıyor. Çünkü hem daha kolay yetiştirilebilir olduğundan daha ekonomik oluyor, hem de kaynağını bildiğimiz besinleri tüketmiş oluyoruz. Bu çatılarda bulunan tarlalarda sebze – meyve yetiştiriciliğinin yanı sıra dikkat çeken detaylardan biri modern tarım teknolojilerinin kullanılıyor olması. Hatta bu konuda gönüllü çalışan kuruluşlar bile var. Yani mesela siz kendi binanızın çatısını bir tarlaya dönüştürmek istiyorsunuz, bu konuda gönüllü çalışan bir kuruluş sizi her aşamada eğitiyor ve kuruluş aşamasında tüm gerekli desteği sağlıyor. Hatta bu gönüllü kuruluşlar okullara çatıda tarım konusunda da destek veriyor. Okullardaki öğrencileri de gönüllü olarak çalışmaya davet ediyor. Minik öğrenciler için çatı tarlalarında etkinlikler ve eğitimler düzenliyorlar. Bunlar arasında HK Farm, The Michigan Urban Farming Initiative ve City Growers yer alıyor. Vermeer Şefi Chris Naylor Bazı restoranlarda bu trende uyanlar arasında. Mesela Amsterdam’da bulunan Vermeer Restaurant yemeklerini restoran binasının tepesinde bulunan tarlada yetiştirdikleri ile misafirlerine sunuyor. Vermeer gibi Chicago’da bulunan Arbor’da minik bir çatı tarlası olan restoran. Çatıda çiftçiliğin yanı sıra arıcılıkta yapıyorlar. Chicago’dan bir örnek daha geliyor; Uncommon Ground! Onlar da Arbor gibi çiftçiliğin yanı sıra arıcılıkla uğraşıyorlar. New York’un en ünlü otellerinden biri olan Waldorf Astoria ise 360.000 arı ile çatıda kurduğu tarlanın dışında arıcılıkta yapıyor. Çatı tarlaları aynı zamanda birçok etkinliğe de ev sahipliği yapıyorlar. Katılımcılarının oluşturduğu topluluk çatıda tarımın yanı sıra şehrin dört bir yanında farklı etkinliklere de imza atıyorlar. Eğer ilginiz varsa aşağıda listelediğim çatıda tarım yapanları incelemenizi tavsiye ederim. Urban Harvest STL – Mottoları besin yetiştir, topluluk oluştur! Urban Harvest sahip olduğu 7 çatı tarlası ile hem yetiştiriyor, hem yetiştirdiğini dağıtıyor, hem de yetiştiricilik hakkında eğitimler düzenliyor. Tarlalarında yogadan happy hour’a kadar birçok etkinlik düzenlemekle birlikte tarlalarından elde ettikleri hasatları ile “Hasat Yemekleri” düzenliyorlar. TinyField İsmi gibi küçük bir çatı tarlası olan Brooklyn’deki TinyField; küçük saksı bitkileri, salatalık ürünler ve yenilebilir çiçekler yetiştiriyorlar. Yetiştirdiklerini ise restoranlara ve marketlere gönderiyorlar. Çatı tarlalarının hem ekosistemi desteklediğine, hem de topluluk ve dolayısıyla sosyal bir çevre oluşturduğuna inanıyorlar. Şehirli çiftçilere küçük tarlalarında büyük hayaller sunuyorlar. Brooklyn Grange Yeşil alanlar tasarlayan ve sürdürülebilir yaşama katkı sağlayan Brooklyn Grange 2 tarlası ile birlikte sadece besin yetiştirmekle kalmıyor aynı zamanda arıcılıkla da uğraşıyorlar. Ürettiklerini dağıtıyorlar ve aynı zamanda tarlalarında etkinliklere ve eğitimlere ev sahipliği yapıyorlar. Eagle Street Rooftop Farm Bir idealin gücü ve taze besin yetiştirmek mottosu ile yola çıkan, Brooklyn’de East River kıyısında bulunan Eagle Street Rooftop Farm, 500 metrekarelik alanı ile çatı tarlalarının bir başka örneğini sunuyor. Gotham Greens Oldukça profesyonel olan Gotham Greens %100 temiz enerji kullandığı ve iklim kontrolü sağladığı seralarında sahip olduğu 4 çatı tarlası ile sebze ve birok bitki yetiştiriyor. Yetiştirdikleri ürünler ise Whole Foods gibi birçok noktada satışa sunuluyor. Rooftop Republic Hong Kong merkezli Rooftop Republic; mimarlar, mühendisler, organik tarımla uğraşan çiftçiler, şefler ve beslenme uzmanları ile ortak çalışarak şehirsel çiftçilik çözümleri üretiyor. Hell’s Kitchen Farm Project Tamamen gönüllüler tarafından yönetilen Hell’s Kitchen Farm Project, eğitimin önemine inanıyor. Eğitimin desteklediği çözümler ile oluşturdukları toplulukla işbirliği içinde besin üretimi yapıyor, Rosemary’s Toskana’lı İtalyan bir ailenin sahip olduğu Rosemary’s tıpkı yazının başlarında bahsettiğin Vermeer gibi bir restoran aslında. Tarlalarında yetiştirdikleri ürünler ile mevsimsel yemekler hazırlayan restoran, çatı tarlasında sahip olduğu tarlasında beslediği tavukları ile şehrin ortasında taze yumurtalarını da her sabah toplayanlardan. HK Farm Hong Kong’lu çiftçi, tasarımcı ve sanatçıların oluşturduğu bir topluluk olan HK Farms, çatı tarlacılığının ve yerel yetiştirilen besinlerin önemi noktasında birleşiyor. Kendi tarlalarında yetiştirdikleri ürünlerin yanı sıra bu işe gönül verenlere de destek oluyorlar. Dakakker Hollanda’nın en büyük çatı tarlası olan Dakakker, aynı zamanda Avrupa’nın da en büyüğü. Birçok bitki ve sebzenin yetiştirildiği tarlanın içerisinde bir de çatı çiftlik evi bulunuyor. Öğrencilere aktiviteler düzenlenen tarlada aynı zamanda yetişkinler için de birçok aktivite düzenleniyor. ØsterGRO 3 girişimci tarafından kurulan Danimarkalı Kopenhag’da bulunan ØsterGRO, aynı zamanda ülkenin ilk ve tek çatı tarlası. Sebze, yumurta ve bal üretimi yapan çiftlik aynı zamanda şehirde yaşayanların da tarlada kendi etkinliklerini düzenlemelerine olanak sağlıyor. Aynı zamanda çiftçilik ve tarım hakkında hem yetişkinler, hem de çocuklar için eğitimler düzenleniyor. Lufa Sizin için üreten birileri var! Daha iyi bir besin sisteminin mümkün olduğuna inanan, Kanada Montreal’de bulunan Lufa sizin için üretiyor. Üye olduğunuz takdirde her ay size 30$’lık yetiştirdikleri ürünlerden oluşan bir sepet gönderiyorlar. Üyeleri için özel etkinlikler düzenleyen Lufa 3 çatı tarlası ile üretim yapıyor. ShufflePost Haber Merkezi Yazıyı Paylaş Önceki YazıDÜNYANIN İLK ÇATI ÜZÜM BAĞI! Sonraki Yazı30 YAŞINDA OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ! 9 Ağustos 2018