ANA SAYFA2018Mayıs4AUDREY HEPBURN KİMDİR? AUDREY HEPBURN SÖZLERİYLE HAYATI! Televizyon & Sinema AUDREY HEPBURN KİMDİR? AUDREY HEPBURN SÖZLERİYLE HAYATI! Roma Tatili, Tiffany’s de Kahvaltı ile gönüllerimizi fetheden ünlü aktris Audrey Hepburn hakkında detaylar onun sözleriyle yazımızda… “Kimdir?” serilerimizin bu yazısının konuğu 5 dil konuşan, zerafeti ile biz kadınların örnek simgesi olan, giyim stili ile hala konuşulan ünlü oyuncu Audrey Hepburn. Onun hayatı tam da “hayatta en çok istediğin şey senin imtihanındır” sözünün ispatı adeta. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra Givenchy’nin yüzü olan Hepburn, aynı zamanda UNICEF İyi Niyet elçiliği görevini de üstlenmiştir. Belki de bu görevin en yakıştığı kişilerden biri olmuştur benim için. Mesela Roma Tatili (Roman Holiday) en sevdiğim filmlerindendir. Gregory Peck ile uyumları, muhteşem Roma kareleri… Peki, 63 seneye neler sığdırmıştır? Annesi Hollandalı ve babası İngiliz olan Audrey Hepburn gerçek adıyla Audrey Kathleen Ruston 4 Mayıs 1929 Belçika’da doğar. Audrey Hepburn ve annesi Ella Van Heemstra – Fotoğraf: art-sheep “Sık sık yalnız kalmalıyım. Cumartesi gecesinden pazartesi sabahına kadar evimde tek başıma olduğumda gayet mutlu olabilirim. Bu yalnızlık belki de benim uzun yol için en etkili yakıtım.“ Fotoğraf: theFashionSpot Ebeveynlerinin geçimsizliği nedeniyle içine kapanık bir hayat süren Hepburn, annesinin de desteğiyle kaybettiği özgüvenini kazanması için İngiltere’de yatılı bir okulda eğitim hayatına devam eder. 1935 yılında babasının evi terk etmesi ile birlikte baleye sarılır. Babasının onları terk etmesi Hepburn’ün hiç aşamadığı olaylardan biri olarak kazınır hafızasına ve şöyle ifade eder; “Babamın ortadan kaybolması yaşamımın en trajik olayıydı. Sanırım bunu hiç atlatamadım.” Fotoğraf: art-sheep.com Hayatının merkezinde bale bulunan Hepburn, 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla annesiyle birlikte Hollanda’ya taşınır. Almanya’nın, Hollanda’yı işgal etmesi ile Hepburn bu defa “Hollanda Direniş Örgütü” ile çalışır. Oyunculuk yeteceği ise gizli mesajlar taşırken ortaya çıkar. “Gördüğüm tüm kabuslarda hala o günleri yaşıyorum.” Savaş zamanı nedeniyle birçok insanın hayatını kaybettiği o günlerde Hepburn, yetersiz beslenme sebebiyle astım ve sarılık hastalıklarına yakalanır. Hatta daha sonrasında lale yaprakları yediğini bile söyler. 1990 senesinde ise Audrey Hepburn’ün adı Hollanda tarafından bir lale türüne verilir ve o ise bu anıyı o zamanlarda hayatta olan teyzesine hediye eder. “İmkansız diye bir şey yoktur! Çünkü ‘imkansız’ kelimesinin içinde bile ‘imkan’ vardır.” Hayalini gerçekleştirmek ve bir balerin olabilmek için savaştan sonra Londra’daki bir bale okulunun yolunu tutar Hepburn. Fakat dansçı gücünü ve fiziğini savaş zamanlarında kaybettiğini ve bir daha asla iyi bir balerin olmayacağını öğrenir. Bu duruma çok üzülse de yılmaz! Londra müzikallerinde rol almaya başlar. “Asla yok olmayan tek güzellik, zarafettir.” Audrey Hepburn – Gigi Müzikali’ndeki rolünden – Fotoğraf: Pinterest İlk büyük müzikali Gigi’de aldığı rolle, zerafeti ve masumiyeti ile tüm dikkatleri üzerine çeker. Gigi’de rol aldığı sırada kendisine “Roma Tatili – Roman Holiday” filminde oynaması için teklif gelir. Londra’da deneme çekimlerine katılır ve aşağıda izlediğiniz kayıt Hollywood’a gider. “Yaşamak, bir müzeyi hızlıca gezmeye benzer. Gördüklerini hazmetmen, onlar üzerinde düşünmen ve müzedekiler hakkında okuman zaman ɑlır. Her şeyi bir anda anlayamazsın. Uzun bir hayat ve güzel bir akşam yemeği arasında sadece bir fark vardır. Akşam yemeğinde en tatlı şeyler en son gelir.” Belki de hayatta yaşadığımız bazı şeyler bizi bir şey için yoğurur, bazı günlere hazırlar. Belki de doğuştan bir misyonla geliriz dünyaya bir şeyi temsil etmek için. Audrey Hepburn benim için zerafeti, barışı, sakinliği ve iyi niyeti simgeleyenlerden. Bu açılardan ilham veren hikayeye sahip olanlardan. Hepburn, Roma Tatili – Roman Holiday filmindeki performansı ile Akademi Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü’nü alır. O dönemin hakim güzellik kavramı olan kıvrımlı ve kadınsı hatlarının yanı sıra Hepburn uzun ve zayıftır. Ve kendini o dönemin güzellik standartlarına uydurmak ya da öyleymiş gibi göstermek için çabalamaz. İlmek ilmek kendi tarzını işlemeye başlar. Kullandığı aksesuarları, giydiği pantolonlar ve elbiseleriyle… “Gerçek arkadaşlar, seçebildiğiniz ailenizdir.” Fotoğraf: The New York Times Sabrina’daki rolü için birkaç kıyafet almak için o dönemlerin genç ve henüz ismi duyulmamış ismi olan Givenchy’nin kapısını çalar. Ve ebedi dostlukları başlar. Hepburn Givenchy’nin yüzünden öte simgesi olur. Fotoğraf: Harper’s Bazaar Sanırım bugün hala konuşulmasının en büyük nedenlerinden biri de stili. Balerin olmasının verdiği zerafeti basit tasarıma sahip giysilerle birleştirmesi. Abartıdan uzak sade kıyafetlerle ve hatta pantolonlarla bile seksi olabileceğini göstermesi. Bugün bile baktığımızda temiz ve modern stili ile ilham aldıklarımızdan. Basit giyimin ikonlarından. Karakteri ile olduğu kadar giyimi ile de samimi bir görüntü çizmişti Hepburn. “Şıklık, asla eskimeyecek güzelliktir.” Böylelikle bugün “Audrey Look” dediğimiz “Audrey Görünümü”nü seneler içerisinde başarılı kombinleriyle hafızalarımıza kazır. “Bir kadının güzelliği gözlerinde görülür. Çünkü aşkın ikamet ettiği kalbine açılan kapı, gözlerdir.” En büyük hayali evlenmek ve mutlu bir aile kurmak olan Hepburn, rol arkadaşı William Holden ile bir aşka yelken açar. Fakat Holden’in çocuk sahibi olamayacağını öğrendikten sonra ondan ayrılır. 1953 yılında Mel Ferrer’le tanışır. Audrey Hepburn – Mel Ferrer – Fotoğraf: vintag.es Fakat yoğun çalışma şartlarından dolayı yeterli beslenmiyor ve aynı zamanda günde bir paketten fazla sigara içiyordur. Hızlı kilo kaybı yaşaması nedeniyle doktorlar kendisine bir süre setlerden uzak durması konusunda tavsiyede bulunurlar. Ferrer ile birlikte hayatı boyunca evim diyeceği İsviçre’ye bir dağ evine giderler. Çift 1954 yılında evlenir. Fakat evliliği sırasında iki kez düşük yapan Hepburn oldukça üzgündür. Aşağıdaki sözlerle üzüntüsünü tarif eder; Audrey Hepburn – Mel Ferrer Düğün – Fotoğraf: FROM THE BYGONE “Hayatta en çok istediğim şey bir çocuğumun olmasıydı. Daha fazla acı çektiğimi hatırlamıyorum. Babam gittiğinde bile bu kadar üzülmemiştim.” Fotoğraf: pinterest.com Her şeye rağmen 1960 yılında bir oğlu olur ve tam gaz kaldığı yerden Hollywood macerasına yeniden atılır. Kariyeri yükselişte “Breakfast at Tiffany’s”, “My Fair Lady” gibi şimdilerde kült dediğimiz pek çok filmde rol alır. Fakat evliliği aynı şekilde yüzünü güldürmüyordur. Yapımcı eşi Ferrer, kendi çıkarları doğrultusunda Hepburn’ü yönlendirmeye çalışıyordur ve Hepburn oğlu için evliliğini kurtarma çabalarındadır. Tüm çabalarına rağmen çift 1967 yılında ayrılır. “Bir insan hakkında, başkalarının onun hakkında söylediğinden çok, onun başkaları hakkında söylediklerinden fikir sahibi olabilirsiniz.” Fotoğraf: vogue.es 1968 senesinde İtalyan psikiyatrist Andrea Dotti ile tanışan Hepburn, tüm yakınlarının onaylamamasına rağmen 1969 yılında Dotti ile evlenir. Fotoğraf: Rare Audrey Hepburn Bir yıl sonra bir çocuk sahibi olan çift, Dotti’nin onu defalarca aldatmasına rağmen 1982’ye kadar evliliklerini sürdürürler. “Nasıl yaşanacağını, kenarda durup izlemeden dünyanın nasıl hem içinde hem dışında olunacağını öğrendim. Bir daha asla ama asla hayattan kaçmayacağım. Aşktan da…” Audrey Hepburn & Robert Wolders – Fotoğraf: Pinterest “Hayatta tutunabileceğiniz en iyi şey birbirinizsiniz.” Başarısız evliliklerinden sonra evliliğe sıcak bakmayan Hepburn, gerçek aşkı Robert Wolders’da bulur. Audrey ile savaş sırasında aynı yerde hatta 15 km uzaklıkta aynı acıları yaşayan Wolders onu en iyi anlayanlardandı. “Yaş aldıkça iki elin olduğunu keşfedersin; bir tanesi kendine yardım eder, diğeri başkalarına…” Fotoğraf: Pinterest Savaş günleri Hepburn’de oldukça fazla yara açmıştı. Hollywood’dan ayrıldı ve kendini UNICEF İyi Niyet Elçiliği görevine adadı. Tam 5 sene kendini muhtaç olanların hayatını kurtarmaya adadı. “Hayatı hayat yapan en önemli şey ‘mutlu olmak’tır. İşte bu, tüm sorunların en gizli anahtarıdır.” ve en en sevdiğim… Audrey Hepburn & Hubert de Givenchy – Fotoğraf: Mvolve “Pembeye inanıyorum. Gülmenin en iyi kalori yakan şey olduğuna inanıyorum. Öpüşmeye, çok öpüşmeye inanıyorum. Her şey ters gider gibi görünürken güçlü olmaya inanıyorum. Mutlu kadınların en güzel kadınlar olduklarına inanıyorum. Yarının başka bir gün olduğuna inanıyorum ve mucizelere inanıyorum.” Fotoğraf: flickr.com ve Hepburn, 1993 senesinde 63 yılında hayata gözlerini yumar. Audrey Hepburn Filmleri Breakfast at Tiffany’s – Tiffany’de Kahvaltı (1961) Audrey Hepburn – Breakfast at Tiffany’s – Fotoğraf: ThoughtCo Charade – Öldüren Şüphe (1963) Audrey Hepburn – Charade – Fotoğraf: Decider Sabrina (1954) Audrey Hepburn – William Holden – Fotoğraf: US Weekly Roman Holiday – Roma Tatili (1953) Audrey Hepburn & Gregory Peck – Roman Holiday – Fotoğraf: lautomobile.aci.it The Children’s Hour – Tehlikeli Fısıltı (1961) Audrey Hepburn – The Children’s Hour My Fair Lady – Benim Tatlı Meleğim (1964) Audrey Hepburn – My Fair – Lady – Fotoğraf: illibraio.it Paris When It Sizzles – Ağustos’ta Paris (1964) Audrey Hepburn – Paris When It Sizzles The Nun’s Story – İnsanlık Uğruna (1959) Audrey Hepburn & Peter Finch – The Nun’s Story – Fotoğraf: Alt Film Guide Funny Face – Şahane Macera (1957) Audrey Hepburn & Fred Astaire – Funny Face- Fotoğraf: Rare Audrey Hepburn How To Steal A Million – Hırsız Aşıklar (1966) Audrey Hepburn & Peter O’Toole – How To Steal A Million – Fotoğraf: Java’s Journey İyi ki aramızdan geçmişsin, iyi ki doğmuş ve bize zarif bir kadın nasıl olunur her halinle anlatmışsın… @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıSARKIK KARIN GÖRÜNÜMÜNDEN KURTARAN AMELİYAT! Sonraki YazıDÜNYANIN EN ZENGİN GİRİŞİMCİSİ SIR RICHARD BRANSON'I ETKİLEYEN 10 İSİM! 4 Mayıs 2018