ANA SAYFA2017Eylül20YILLARA MEYDAN OKUYAN ASALETİ İLE SOPHIA LOREN! Güzellik - Bakım YILLARA MEYDAN OKUYAN ASALETİ İLE SOPHIA LOREN! Sophia Loren 83 yaşında! Çok güzel mi? Hayır, çok güzel değil. Çok orantılı bir vücudu mu var? Hayır o da değil. Belki o döneme göre oldukça balık etli, çok orantılı vücut ve yüz hatlarına sahip değil. Belki tek tek baktığın zaman hiçbir şeyi güzel değil ama bir bütünde bakınca çok güzel görünür, hani herşey birbirini tamalar. İşte öyle bir güzelliği var. Doğuştan gelen bir havası belki de… Kıvrımlı hatları, o şuh ama samimi bakışları ve doğal asaleti ile dünyanın en güzel kadınlarından biri benim gözümde. Sanırım sadece benim gözümde de değil. Bir Amerikalı olmamasına rağmen hala adından söz ettirebilen nadir aktrislerden! Belki de bu sözüyle kadınlar önce kusurları ne olursa olsun, onunla barışmalı, bu onlara güzelliği getirecek diyordur. ”Bir kadının güzel olduğuna dair inancından başka hiçbir şey onu güzel kılamaz.” Ama bu yaşında bile hala bir duruşu ve bir havası var. İnsanın hep tarzı olmalı derler. Sanırım bu seneler içinde oturuyor. İnsan kendini tanıdıkça, kendini dinledikçe 30’lu yaşlardan itibaren bir tarza sahip oluyor. Kendini olduğun gibi kabul etmeyi öğreniyorsun belki de, sahip olduğun herşeyle barışmayı… “Cinsel çekiciliğin yüzde 50’si sahip olduklarınız, yüzde 50’si de insanların sahip olduğunuzu düşündükleridir. Burnum çok uzun, çenem kısa, kalçalarım da geniş. Ama tüm bunlar birleştiğinde ortaya fena bir görünüm çıkmıyor” Çok beğendiğim ve belki de o döneme dair en hayran olduğum ünlülerden Sophia Loren. Ne çok ortada, ne çok geri planda. Belki de “cool” olabilmek bu yaşında bile tamamen seneler içerisinde insanlarda bıraktığın o imaj. En Baştan . . . 20 Eylül 1934 tarihide Roma’da dünyaya gelen Sophia Villiani Scicolone, İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzüne isabet eden bir şarapnel ile çenesinden yaralanır. Beyaz perde de Sophia Loren olmadan önce Sofia Lazzaro ve Sophia Scicolone isimlerini de kullanır. Anne ve babası hiç evlenmemiştir ve Loren küçük yaşlarındayken babası evi terk eder. Tek başına çocuk yetiştirmekte zorlanan Loren’in annesi, bir başka kasabada yaşayan annesinden yardım almak için onun yanına gider. Dünya Savaşı’nın etkilediği alanlardan biri olduğu için annesi Sophia’yı da alır ve Napoli’ye taşınır. Küçükken o kadar çelimsiz ve zayıftır ki, ona arkadaşları “Kürdan” sıfatını takmışlardır. Fakat yaşı büyüdükçe bugünkü kıvrımlı hatlarına sahip olur. İki akademi ödülüne aday gösterilir ve bunlardan birini kazanır. Aynı zaman da bir de Grammy Ödülü vardır. Yemek Kitapları . . . Formunu Akdeniz tipi beslenmeye borçlu olduğunun altını çizen Loren, yemek yapmaya da her İtalyan gibi çok düşkün. Pek bilinmez ama kendisinin tam üç tane de yemek kitabı vardır. Kariyeri . . . 1949 senesinde 14 yaşındayken katıldığı “Queen of the Sea” yani “Denizlerin Kraliçesi” adlı güzellik yarışmasında ön elemeleri geçmesi ile modellik ve oyunculuk kariyeri başlar. 1950 senesinde düzenlenen yarışma da ise ikincilik kazanır. Bu yarışmanın jüri üyelerinden Carlo Ponti’nin ileride eşi olacağını bilmez. 1966 senesinde evlendiği Ponti ile vefatına kadar evli kalırlar. Yarışma sonrası üç filmde rol kapar. 1957 senesinde ilk İngilizce filmi olan “The Pride and the Passion”da rol alır ve aynı sene Carlo Ponti ile evlenir. 1962 senesinde “La Ciociara” – “Two Woen” yani “Kadın” filmi ile Akademi Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ni kazanır. Ailesi . . . Carlo Ponti ile 1962 yılında boşanır fakat bu boşanma İtalyan hükümeti tarafından tanınmayınca ve tutuklanma tehlikesi nedeniyle Fransa’ya kaçarlar ve 1966 senesinde yeniden evlenirler. Bu evlilikten çiftin Eduardo ve Carlo adında iki oğlu vardır. Ailenin hayatını çok önemsediğini belirten Loren, torunları ile vakit geçirmenin ona büyük bir keyif verdiğinin de altını çiziyor. 1982 senesinde 1963-1964 senelerinde ödemediği vergi borçları nedeniyle 30 gün ceza alır fakat cezası hafifletilir ve 17 güne düşer. Filmleri . . . Ünlü aktristin 99 filmi vardır. Yalnız bunlar arasından en çok öne çıkan ve mutlaka izlenmesi gerekenler.. La ciociara (Two Women) (1960) Ieri, Oggi, Domani (Yesterday, Today, and Tomorrow) (1963) Matrimonio all’italiana (Marriage Italian Style) (1964) El Cid (1961) Houseboat (1958) It Started in Naples (1960) L’oro di Napoli (The Gold of Naples) (1954) Una giornata particolare (A Special Day) (1977) Arabesque (1966) I girasoli (Sunflower) (1970) Ödülleri . . . 2002 yılında Uluslararası Venedik Film Festivali’ndeve 2005 yılında da Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Başarı” ödülüne layık görülmüştür. 2003 senesinde çocuklar için hazırladığı “Peter and The Wolf” albümü ile Grammy ödülü kazanır. 2004 senesinde kendi hayatını anlattığı “Yesterday, Today and Tomorrow: My Life” adlı kitabını yayınlar. 1980 senesinde televizyon için hazırlanan“Sophia Loren: Her Own Story” otobiyografisi yayınlanır. İkon Olmak . . . Popüler olduğu yıllarda her gün saçlarının rengini değiştirdiğini söyler. “Film kariyerim boyunca her rol için farklı saç modeli uyguluyordum ve bu da tarzımın ve karakterimin farklı yönlerini ortaya çıkarıyordu. Ama ne olursa olsun her zaman, resmi davetler dahi olsa basit modelleri tercih ederim. “ Meşhur Gözlükleri . . . Gözleri bozuk ve uzağı göremeyen oyuncu; “Gözlük kullanırım ve onları birer aksesuar olarak düşünürüm.” 20 senedir gözlüklerini kendi tasarlıyor. 2007 Pirelli Takvimi . . . 2007 senesinde 72 yaşındaki Loren ilerleyen yaşına rağmen Pirelli takvimi için poz verir. “Poz verirken eğlendim, sanki yeniden küçük bir kız olduğumu hissettim.” Evet hala bir ikon… Kedi Göz Makyajı . . . Her fotoğrafında dikkat çeken şey göz makyajı… Kalemi uzatıp sürüyor. Onun stil imzası dalgalı saçları ve pembeye dönük cama sahip gözlükleri. Kestane saçlarını ise pembe ruju ile buluşturuyor. En sevdiği ruj rengini ise farklı renklerdeki makyajı ve dramatik rimelleri ile bütünlüyor. Herkesin yaşadıkları kendinedir. Kimsenin içini bilemeyiz, ne hissettiğini, nasıl bir insan olduğunu… Ama bazı insanlar vardır hani, hissedersin “iyi insandır onlar” dersin. Sophia Loren’de öyle benim için. By: @mugztheblogger @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıHAFTANIN ÖĞRETİSİ: "İKİ SEÇENEĞİNİZ VAR; SEVMEK YA DA KORKMAK!" Sonraki YazıERKEN REZERVASYON AVANTAJLARI! 20 Eylül 2017