ANA SAYFA2013Ağustos30BANA NE ARKADAŞ? Düşünce Defteri BANA NE ARKADAŞ? Zaman zaman, belki de her zaman bunu yaşarsınız, belki de hiç yaşamamış ve birazdan okuyacaklarınız karşısında hayretler içinde kalacaksınız… Ama sorun etmeyin, konu ben olunca, herşey mümkün! Bir insanın duygularının ve düşüncelerinin hiç mi ayarı olmaz? Hiç mi bir dengesi olmaz? Yok arkadaş, yok işte! Yani bu tür şeyleri çok astrolojik şeylere bağlamayı sevmem ama Başak’a İkizler kombinasyonları böyle oluyorsa, bir bilen varsa bana yardım etsin! O, merkürü bir bulsam zaten, yöneticim mi, her ne şeyse, bunca senenin intikamını alacağım daha… =) Şimdi, malum benim bir takılma huyum var. Önceleri bu kendimle başlamıştı, sonra yakınlarım için endişelenmeye başladım, sonra hiç tanımadığım sadece adını sanını bir laf arasında duyduğum insanlar için başladı. Hem endişelendim, hem kendimi onların yerine koyup, onlarmışım psikolojisi içerisine girip, ne olacağını düşündüğüm dakikalar da olmadı değil! Bir de tabii merak ve sürekli araştırma içinde olunca, kafada sürekli bambaşka hikayeler birikiyor, arşiv geniş. Yani ne zaman, neye endişeleneceğim hiç belli olmuyor. En zevkli yanı da bu! Akşam akşam, oturmuşsun, eve gelmişsin, birşeylerle uğraşıyorsun. Bir yanda tablet, bir yanda bilgisayar kafa meşgul. Bir anda bir tweet düştü. Merak varya serde, neymiş öğrenicem. Hani, “Şunun yeni şeysini gördünüz mü?”, ya da “Bunu daha önce hiç okumamışsınızdır” haberleri yok mu? Kimse okumuyorsa, ben okuyorum. Meraktan da değil, “Ben nasıl kaçırdım bu haberi…” cebelelleşmesinden=) Neyse… “Yahoo’da büyük değişiklik” gibi başlığa sahip tweet ile tüm dikkatim yerlebir oldu. Ne olmuş olabilirdi ki? Malum CEO’su hanım ablamız son zamanlarda dünya gündeminde oldukça revaçta, gerek başarısı, gerek anneliği, gerek giyim tarzı derken her yerden çıkabiliyor. Önce, sanki kendimi bilmiyormuşçasına “Sonra bakarım” dedim. Yok, duramadım, bakacağım ya, açtım hemen. Olay şu, Yahoo logosunu değiştiriyormuş. Evet, bu bana fazlasıyla dert oldu. Lütfen bir zahmet, bir tanıyan varsa, bir şekilde konuşsun değiştirmesinler, yoksa ben akıl sağlığımı kaybedicem. Şaka bir yana. Gerçekten haberi okudum, uğraştığım şeye yeniden döneyim dedim, yok dönemiyorum. Neden mi? Vay efendim, şimdi bunu nasıl yapıcaklar, senelerin logosu, yani logo hani bir marka için en önemli şey ya. Onca sene biz onu uçarı kaçarı, oyun vari logosu ile tanımışız. Bir bağlılık kurmuş bizimle. “Şimdi ne gerek vardı?” buna sorusuyla bir başladım. Zorlu bir süreç olduğu için Marissa için endişelendim. En son kendimi bulduğum nokta hiç önemli değil. Ama en son kendime şu soruyu sordum; “Bana ne arkadaş? Ba-na-ne?” “Çünkü kendime en son sorduğum soru ya başarısız olurlarsa?”ydı. Bana ne? Hayır, benim mi Yahoo? Ben mi bu sorumluluğu aldım. Ama yok! Hayatta olmaz. İlla düşünmem lazımdı onu. Sıkı durun, bu sadece okuduklarımla, işle ya da sadece tek birşey ile ilgili değil! Kısacası oynatmama az kaldı! Birbirinden alakasız düşünceler ve sorular, attıracak şartelleri bana! Hayır tamam olsun da , bunların yanıtı değil, muhattabı bile yok! Benimle ilgili olmayan şeyler neden beni geriyor? Bunu da hiç anlayamadım da neyse… Yok yani Marissa tanıdığım biri olsa ciddi ciddi, telefona sarılırdım, endişeli endişeli sanki kadın hasta olmuş gibi “Ya neden yaptın?”la başlar, sonunu getiremezdim! Bir de çok tuhaf, bu düşünceler dalga gibi hani “hangi dalga?” diye soramayacağınız gibi, bir de sürekli değil gelip gelip geçiyor… Ama şükürler olsun, sorunumun farkındayım! Bu da birşey. Biliyorum yalnız değilim. Yani yalnız olamam. Ama ne olur, benim gibi olanlar da, aranızda olsun=) Burada da badim Selin’in müthiş projesini saygıyla anıyor, yapımcılara sesleniyorum; “Benim beynime bir kamera yerleştirilse, hayal ettiklerimi izleyebilseler, BBG’nin tüm zamanlarda aldığı ratingden kat be kat fazlasını tek bir günde sağlarım” P.S 1: Tabii, kendimle ilgili olan düşüncelerim ve endişelerimi bir de siz düşünün… P.S 2: Bunun bir “stop” tuşu yok mu? = Bana yardım edin;) P.S 3: “AKLIM BİR FESTİVAL ALANI!” başlığı da güzel olabilirmiş… P.S 4: Benim kafam çok karışmış, belli! @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıİNSAN NELERDEN VAZGEÇER... Sonraki YazıBU YAZI BİR REKLAM DEĞİLDİR:) 30 Ağustos 2013