ANA SAYFA2013Ağustos26İNSAN NELERDEN VAZGEÇER… Düşünce Defteri İNSAN NELERDEN VAZGEÇER… Geç gelen Truman yazısı… Biliyor musun? Nelerden vazgeçer insan… Bir zaman herşeyin yerine tercih edip, sığındığı limanları bile terk eder bir gün! Neden? Herşeyden tüm kötülüklerden kaçtığında, onu herşeyden koruyacağına inandığı ve güvendiği o yerler, O insanlar hiç farklı değildir kaçtığı yerlerden. İlk zamanlar görmez! Çünkü gözyaşları ve hüzün gözlerine perde çekmiştir. İçinden seni nasıl oyalayacağına dair planlar yaparken gülenleri, samimi bir kucak, bir yuva olarak görür, çölde serap misali… Aslında; Birinin kozu, Birinin vicdanı, Birinin iyliği, Birinin gücüsündür! Ama onlar sadece senin arkadaşın, sevgilin ya da ailendir. Sonra günler, aylar ve yıllar geçer… Bir gün bambaşka bir dünyaya uyanır. O iyi insanlar, o samimi ve içten insanların hepsi kaybolmuştur. Sanki biri hepsine birer büyü yapmışçasına bambaşka insanlar olmuşlardır. Öyle değildir işte! Ne kimse değişmiş ne de kimseye büyü yapılmıştır! Çaresizlik ve acılar yüzünden hayatın bizi korumak için attığı yerlerde barınabilmemiz için bizlere sunduğu küçük bir nimettir aslında. Öyleymiş gibi yaşayabilme yeteneği! Çünkü sen o güne kadar; Anne ve babanın idealisindir, Etrafının olması gereken insansındır, Öyledir, böyledir ama sen değilsindir. Böyle yaşayabilmen için bir perde çeker gözlerimize hayat, biraz da umut yerleştirir yüreğine, Onların suratlarına da birer gülücük, gözlerine de biraz ışık. Bir süre sonra gözlerimizin önündeki perde kalksa dahi, yüreğimiz inanmak istemez olanlara… Çünkü göz gerçeği görse de aslında kalp için sahte mutluluk ya da umut yoktur. Sonra artık o iyiliklerin, samimiyetin dozu ve şekli değişmeye başlar, kalbinde hafif yaralar hissetmeye başlayınca uyanırsın. Hayat, kaldırır seni, -mış/ -miş gibi yaşadığın “ama gerçek gibiydi” dediğin rüyadan. O gün, gerçeğe uyanırsın. O gün, uyanırsın ve artık gerçeği hissetmeye başlarsın. O gün işte, tüm herşeyden kaçıp yerleştiğin o yerlerden, o insanlardan kaçarsın, yüreğinde birçok ders, hafızanda birçok anı, yaşamış olduğun o rüyadaki güzel anlardan kalan bir damla gülücük ve kendini koca bir yalanın ortasında bulmanın hayal kırıklığının yüreğinden gözlerine oradan da yanağına süzülen birkaç damla pişmanlık ile… Neye kızıp, üzüleceğini de bilemezsin… Bir daha kimseye güvenemeyeceğine mi? Kendine mi? Hayatın sağ gösterip sol vurmasına mı? Tarif edemezsin yaşadıklarını, kelime bulamazsın. “Ne olur dürüst olsak, güven versek birbirimize?” dersin. Ama sen bunları düşünürken çoktan “zayıflıkların ve eksikliklerin” saptanmıştır. Hatta “saf bile derler”. Ama sen ne ve kim olursa olsun, iyilik yapmaya devam edersin çünkü vicdanın huzur vermez! P.S: Artık film izlemeyi bırakmazsam, hep senaryolarla yaşıyorum resmen. Ahhh Truman ahhh! Beni sen bitirdin=) Sevgiler… İyi haftalar herkese;) Fotoğraf: gonemovies.com @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıKELEBEĞİN RÜYASI... Sonraki YazıBANA NE ARKADAŞ? 26 Ağustos 2013