ANA SAYFA2013Nisan27GÜNAHLARIM DİZİLİP BİR BİR KARŞIMA… Düşünce Defteri GÜNAHLARIM DİZİLİP BİR BİR KARŞIMA… Kalınca sebepsiz bir başıma Hatıralar beynimde dans ediyor Günahlarım dizilip bir bir karşıma Sanki birer birer intikam alıyor… “Sende benim hatalarımdan birisin” diye devam edeceğimi düşünüyorsanız, yanıldınız a dostlar! Bu bir aşk yazısından çok öte, bir iç hesaplaşma yazısı… Önceleri hafif şiddette başlayan, paniklerim ilerleyince bununla eğlenerek ve aynı zamanda düşünerek, biraz da çevremi delirterek ve anlamaya çalışarak yaşamaya alışıyorum. Önceleri “Doktora git” tekliflerini elimin tersi ile çevirdim durdum. Nedenim basitti; ben bu işi önce kafamda kabullenecektim, yadsımayacak, onunla başa çıkmak için yeterli gücü toparlayacaktım. Yoksa kafamı açıp beynimi almadıkları sürece doktor değil, uzaylıya gitsem bir yardımı olmayacak, biliyorum. Doktorun karşısına geçip, “Anlat” dediğinde anlatacak birşeyim yoktu. Çünkü ben kendimi tanımıyormuşumki daha… Aslında panik evresini vs. herşeyi öteye atıyorum. Ben bu olayın kaynağını aradım hep. Bir nedeni olmalı? Bu süreçte bana en çok yardımcı olan küçüklüğümden beri kendimi dahi yıldıran bir özelliğim; soru sormak! Kendime bunun nedenini sordum durdum; “Nedir bunun kaynağı?”, “Neden yaşıyorum bu sebepsiz panikleri?” Yaklaşık bir senedir bu sorunun cevabını arıyordum. Sordum, sordum yılmadan sordum, sonunda buldum. Hatta bir değil birkaç cevap buldum! Müge’mmelliyetçilik! Yapı olarak müge’mmelliyetçiyim! Bir işe taktım mı, takıyorum, o iş her neyse kafamda idealize ettiğim mükemmel tablo tamamlanana kadar bana rahat yok! Eğer kendime çizdiğim bu çizgide hafif bir kayma olduysa, sistemim kayıyor. Hele de yalnızsam, geçmişte yaptıklarımı düşünüyorsam, kendimce belirlediğim mügemmellik standartlarına uymayan birşey varsa- ki birçoklarına hatta çevremdeki herkese göre iğne başı kadar değeri olmayan şeyler bunlar- oturuyorum, düşünüyorum. Bu dizeleri aynen yaşıyorum… Korkaklık! Bu evrede aslında çokta cesur ve girişken olmadığımı. Hep korkuların bana şekil verdiğini, içimden geldiği gibi yaşayamadığımı farkkettim. Bu korkular çok çeşitli, elalem ne der, hasta olurum, dalga geçilir ve daha birçok korku nedeni kaplamış dört bir yanımı. Bu korkularım beni hayatı hep geriden takip etmeme neden olmuş. Yaşayıp, yaşayıp arkama atamamışım. Ve sonunda herşeyden korkar hale gelmişim. Güçsüzlük! Dışarıdan oldukça sert, katı ve güçlü biri gibi gözükmeme rağmen aslında bunun kendimi korumak amaçlı bir kalkan olduğunu anladım. O derin kahkahalarımın altında derin hüzünler, acılar yattığını anladım. Ben aslında çok iyi bir oyuncuydum. Dışarıda giydiğim kişilik ben değildim. O bir rol-müş ve ben onu bu zamana kadar başarı ile oynamışım. Aslında güçlü filan değil, oldukça hassas, yüksek derecede vicdan sahibi ve alıngan biriymişim ben. Hiçbir olay karşısında dimdik duramamışım. Hep birileri benim şahsıma yüklenmiş sorumluluklarımı, yüzleşememişim hiçbirşeyle, hep atmışım içime… Kısacası ben bu sene, oturup paniklerimin, beni hayatı geriden takip etmemin nedenini ararken aslında ben kim olduğumu, çok geç olmadan neleri değiştirmem gerektiğini anlamışım. Hal böyle olunca, pişmanlıklarım, korkularım, içime attığım kötü ne varsa, vicdanım karşıma dikiliyor yalnız bulduğunda, mazide ufak bir gezintiye çıkarıyor. Önce aklıma kızıyor, sonra yaptığımdan utanıyor, bir köşeye siniyorum. Unutamadıklarım, benimle yüzleşiyor. Seneler öncesinde ne varsa, hepsiyle yüzleştikten sonra, işin içinden çıkamayınca, sığınacak bir liman arıyorum, beni ikna etmesi için. Ama bunlar o kadar birikmişki, artık hiçbir kimse, sığındığım hiçbir liman beni ikna edemiyor hale gelmiş. Kalınca sebepsiz bir başıma Hatıralar beynimde dans ediyor Günahlarım dizilip bir bir karşıma Sanki birer birer intikam alıyor “Aman Müge, bunları herkes yaşıyor” diyor olabilirsiniz içinizden. İşte benim sizlerden ayrıldığım nokta, ben olmayan şeyler, üzeri kapanmış olaylar üzerinden felaket senaryoları yazıyor, bir güzel onlara kendimi inandırıyor ve bir köşede korku içinde birinin kurtarmasını bekliyorum. Fakat kurduğum senaryoların gerçekte olmasının ihtimali %99.9 gibi. Neyse, ben bir karar aldım. Artık sebepsiz kalmayacağım bir başıma. Daha mutlu, daha umutlu, daha güzel, daha güçlü ve daha cesur bir yaşam için profesyonel bir yardım almaya var mısın Müge? Varım! Sevgiler, Müge… @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıKÜÇÜK BİR TEST SONRASI HARVARD YAŞINIZI SÖYLÜYOR! Sonraki YazıBİR BEBEK ARABASI HİKAYESİ... 27 Nisan 2013