ANA SAYFA2012Eylül25KAYIPLARIMIZLA KAYBOLUYORUZ! Düşünce Defteri KAYIPLARIMIZLA KAYBOLUYORUZ! Herşeyi bir kenara bırakmıyorum ama sadece son iki haftada kaybettiklerimiz sanırım artık hayata karşı daha olumsuz ve daha cesaretsiz olmamızı sağlıyor. O gün üzülüyor ve ertesi gün yeni bir haber alana kadar yerimizde saymaya devam ediyoruz. Ve, Kaybettiğimiz her bir parçamızla birlikte bizde kayboluyoruz… Bu sabah, güne Anadolu’nun, Türk insanın sesi, “gönül”lerimizin sahibi büyük ozan Neşet Ertaş’ın ölüm haberi ile başladık. Ardından akşam haberlerinin açılışı ise Tunceli’deki şehitlerimizle oldu. Akşam şehit haberlerini alana kadar, Neşet Ertaş’ın ölüm haberi ile annemle sabah kahvaltısında, değerlerimize ve bizi biz yapan şeylere sahip çıkmada ne kadar “başarılı” bir ülke olduğumuzu konuştuk. Sohbetimizden özetle… Biz kimiz, biz neyiz? Beatles müzik yaptıkları dönemin şartları içerisinde, 3-5 grup arasından başarılı olup, adını dünyaya duyuran bir rock grubu. Ama İngilizlerin baş tacı, sonuna kadar sahip çıktıkları değerleri. Sonra olimpiyatlardan konuştuk. Tüm değerlerini ilk günkü gibi canlı tutup nasıl yaşattıklarından, sonra bizle kıyasladık ama olmadı. Biz maalesef kitap, kaset ve binimum tüm kültürel ögeleri çöpe atan, çürüten bakmayan neye güvendiğimizi ve bizi bir arada tutacak şeylerin bundan sonraki 100 yıl içerisinde ne olacağını merak ettiğim tuhaf bir milletiz. Ve en korktuğumda, ölümlerle beraber değerlerimizin de kaybolup gitmesi. Amacım ne bir duygu sömürüsü ne de başka birşey. Amacım konuşmalarımızın ve sohbetlerimizin paylaşımlarımızın günlük şeyler olarak ilelebet gitmesinden korkmam. Gelelim yazının Neşet Ertaş’la ilgili olan kısmına… Neşet Ertaş sevenleri ve müziğe değer veren insanlar, müziğin kültürün bir parçası olduğuna inanan insanlar tarafından yaşatılmaya çalışılacak ve bir süre sonra umarım kaybolmayacak… Ama onun müziğini kim devam ettirecek? Nasıl yaşatılacak? Biz bunları tartışmak yerine maalesef çok daha arka kulvarlarda yarışmaya devam ediyoruz. Biz neredeyiz biliyor musunuz? Eğer haberleri izlediyseniz, kültürel değer olmuş bir insanın cenazesinin hangi dini mezhebe uygun olacağını tartışıyoruz… Bende dahil olmak üzere gerçekten bize çok yazık! Bilmeyenler için Neşet Ertaş UNESCO tarafından tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilmiş. 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş. Ayrıca Ertaş, Süleyman Demirel tarafından verilmek istenen devlet sanatçısı ünvanını ise böyle reddetmiş: “O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım.” Günün anlam ve önemine uygun hepsi birbirinden güzel ama Neşet Ertaş’ın en sevdiğim 4 eserini paylaşıyorum. Ah yalan dünya… [youtube http://www.youtube.com/watch?v=Z3yU8WiKrVU&w=560&h=315] Neredesin sen? [youtube http://www.youtube.com/watch?v=imCNNxKgkI4&w=560&h=420] Karlı Dağlar… [youtube http://www.youtube.com/watch?v=BhtncLZe7yc&w=560&h=315] Karadır bu bahtım kara… [youtube http://www.youtube.com/watch?v=jyIVC6779A8&w=560&h=420] @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıGELECEĞE DÖNÜŞ ÜZERİNE... Sonraki YazıCUPCAKE SANATI! 25 Eylül 2012