ANA SAYFA2011Aralık11OKUL BİTTİ! İŞ HAZIR! EVLİLİK NE ZAMAN? Aşk-Evlilik OKUL BİTTİ! İŞ HAZIR! EVLİLİK NE ZAMAN? “Tüm nesillerin geçtiği bu döneme inat, her nesilin kendini bu kadar iyi tekrarlayabildiği başka bir soru yok” – Eee şimdi senin okul bitti, işe de başladın. Peki evlenmeyi düşünüyor musun? – Evet! – Evet mi? Tüm okulunu bitirmiş, kendine bir iş bulmuş Türk gencinin “Dersler nasıl gidiyor?”dan sonra en zorlandığı sorulardan biridir bu derlerdi. Deneyimliyorum, gerçekten öyleymiş. Bunun uğruna bayramlarda büyüklerin yanlarına giderken stres olup gerilenleri hatta sohbet anlarında göz göze gelmekten kaçanları duymuştum. Hakları var, bu soru hakikatten çok karışık. Şimdi kısa bir sürede çözdüğüm kadarı ile bu soru bir nevi ilişki üzerine içerisinde bir kaç ‘sub’- soruyu barındıran kurnazca bir soru. “Evlenmeyi düşünüyor musun?” derken onlar aslında aynı anda şunlara da açıklık getirmeyi hedefliyorlar – “Hayatında biri var mı?”, – “Bizden sakladığın biri var mı?” – “Evliliği onaylıyor musun?” Aynı zamanda bu sorunun cevabına göre bazı tahminlerinde ortaya çıkartılıyor; – “Bu kız evde kalır” – “Bunun tercihleri bir tuhaf” – “Şehir bunu bozmuş” – “Bu kesin kaç kızı/erkeği ayakta uyutuyodur” – “Bunun dili pabuç kadar bunu alacak erkek yanmış” – “Gözü dışarıda, karısını kesin aldatır” – “Çocuklarına iyi anne/baba olmaz” Ey Türk genci bu soru karşısında çok dikkatli cevaplar vermek ve mimiklerimize hakim olmak o kadar önemlidir ki, en ufak bir yanlışla, bir anlık bir hata ile kendimizi içinden çıkılamayacak bir girdabın içerisinde bulabiliriz. Tabii sorunun soruluş amacı cidden evlenmek isteyip, istediğimizi öğrenmek değildir. Orada ki amaç, altta yatan gizli soruların cevaplarını avlayabilmektir. Fakat hiç beklemedikleri bir cevap vererek onlarda şok etkisi yaratmak çok mümkün. “Evlenmeyi düşünüyorum evet…” Neden mi? Hiç beklemedikleri bir anda ters köşe yapıyoruz. Hep hazırladıkları taaruzu bir anda bertaraf ediyoruz. Onların bizlerden bekledikleri cevap “Hayır” çünkü yıllardır, tüm nesillerin geçtiği bu döneme inat, her nesilin kendini bu kadar iyi tekrarlayabildiği başka bir soru yok. Herkes “Hayır” cevabına programlıymış gibi bir anda sessizlik ve savunmasız bir an yakalanıyor. Şimdi kendimce bulduğum aslında bulmaktan öte gerçekten hissettiğim yönde verdiğim cevap “Evet”. Tecrübeyle sabit en az hasarla kurtulanabilecek cevaplardan biri. Şimdi ben bu soruya “Evet” diyorum. Yalan da değil cidden düşünüyorum ve ne hissediyorsam söylüyorum. Diyalogların %80’i birazdan okuyacaklarınız gibi ilerliyor. Öncelikle “Evet” diyorum ama ekliyorum, “Bunu gerçekleştirebileceğim bir insan yok”. Doğal olarak “Ama” duyulduğu an suratlarının ifadesi hemen savunmaya geçilecek tavrı almışken hiç durmadan devam ediyorum “Şimdiki erkekler/kızlar çok tuhaf, etrafımdaki örneklerden kötü etkileniyorum, boşanmalarda arttı” bunun üzerine gelebilecek “Ama herkes öyle değil” savunmasına karşılık verilebilecek en iyi cevap ise “Ama ben herkes aramıyorum, evlenmek için evlenmek değil, bir hayatı paylaşabileceğim birini arıyorum”… Bunun üzerine “Seni ukala” dercesine sinsi bir gülüş oluşuyorken hemen zaman kaybetmeden “Artık sizlerin zamanındaki kadar temiz insanlar kalmadı, insanlara o kadar kolay güvenilmiyor, neler duyuyoruz” diyor hem gururlarını okşuyor hem de onlarında ortak kaygısı olan güven konusuna parmak basıyoruz. Artık herhangi bir genç değiliz gözlerinde, ikinci aşama olan nasihat kısmına geçmeyi hakediyoruz. Bundan sonra alabileceğim muhtemel cevaplar bir önceki cümlemizle hiç bir zaman örtüşmez çünkü onların kafalarında tasarladıkları ve senin söylediğinle alakası olsun olmasın diyalogun herhangi bir dakikasında alabileceğin cevaplardır. Eğer bir kızsanız muhtemelen size bu öğütler verilecek; “Erkeklerin hepsi aynı yeterki iyi bir insan olsun, değerini bilsin, önemli olan aşk değil seni sevsin, evine bağlı olsun, gözü dışarıda olmasın, çok yakışıklı da olmasın etrafı boş kalmaz, öyle çok paraya bakma para bir kibirte, güzellik bir sivilceye bakar…” gibi birbirinden anlamlı cümlelerle evlenilecek erkek betimlenir. (Beynim uyuşuyor, devreler yanıyor. Kesinlikle ses çıkarmıyorum, aklıma bir soru geliyor içim içimi kemiriyor “Böyle bir insan var mı?” Bunların hepsini barındıran biri olabilir mi?) Eğer bir erkekseniz muhtemelen bunları duyacaksınız; “Becerikli olsun, iyi huylu olsun, öyle çok iyi yemek yapmasa da elinin mahareti olsun, akıllı olsun, namuslu olsun, ağırbaşlı olsun, öyle herkese mavi boncuk dağıtmasın…” Kısacası “Kadın dediğin sokakta hanımefendi mutfakta iyi aşçı yatakta fahişe gibi olmalı”. İşte evlenilecek kız hakkında verilen tanımları barındıran tam da budur. Sakin olun… Adımız gibi biliyoruz ne bulursak bulalım, karşılarına kimi çıkararsak çıkaralım, Fatma’nın kızı veya Ayşe’nin oğlu gibi olmayacak… Nitekim evlendiğinizde bile onların methi devam edecek, bir şehir efsanesi olarak maharetleri katlanarak artacak ve onlar über-insalar olarak gözümüzde yüceltilecek, devleşecekler… Bu nedenle ben hepsine tamam diyorum. Çok haklısınız diye ekliyorum. Hatta diyorum ki beni biliyorsunuz, bana uygun birini bulursanız neden olmasın, ben evlenirim. İkinci şok ve koma… To be continued… Çocuk ne zaman=) @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıRuhum, bedenime değil, hiçbir yere sığmadı bugün ... Sonraki YazıGELME DEDİĞİME BAKMA, SANA GİT DİYEMEM! 11 Aralık 2011