ANA SAYFA2011Kasım22Kalp kapılarında eski aşklar… Aşk-Evlilik Kalp kapılarında eski aşklar… Biz kalabalığız, çok kalabalık… Kalbim erken yaşta, gençlik hevesi bir aşktan dul kaldı. Bu da yetmezmiş gibi kendi kalbini de bırakıp gitti, ben bakarım diye. Seviyorsun değil mi beni? Peki, kabul edebilir misin bizi? Beni bu kadar çok sevsen de bakabilir misin onun aşkına da? Kalbinde ona da yer var mı? İlk aşk derler ya, hep özel olur ayrı bir yeri olur. Hani atsan atılmaz, satsan satılmaz. Atamıyorum işte. Beni böyle kabul eder misin? Peki söyle aşk bu mudur? Sen bana gerçekten aşık mısın? Neden seviyorsun beni ona rağmen? Ne var bende benim göremediğim kadar vazgeçilemeyecek, başkalarında olmayan şey? Beni bana anlatır mısın? Çok sevmiştim ben onu, tıpkı senin beni sevdiğin gibi. Hatta onu tanıdığımda o da benim şimdiki durumumda elinde yetim bir aşkla bekliyordu beni. Biri aşkını da kalbini de ona bırakıp gitmişti, hem de hiç düşünmeden. Küçücük kalbimde yer açtım onlara, kimsenin sevemeyeceği kadar sevip, hayatımın tam ortasına koymuştum onları. Kendimden önce onlar vardı. Gün geldi, acırken acınacak hale düştüm. O gitti… Ne ben, ne geçmişim, ne geleceğim kaldı. Bilmeden de olsa aslında biz kalbi değil, bir kalple beraber terk edilmiş kalpleri, yetim aşkları da seviyoruz. Belki aşk bundan bu kadar ağır ve yorucudur. Kalp önlerinde eski aşklar ağlıyor… Kırık dökük yaralı kalpler birbirlerine kucak açıyor. Öncekileri sevdiğimiz gibi seviyor, hikayemizin bir parçası yapıyoruz. Ama ne kadar yama yapılırsa yapılsın olmuyor, eğreti duruyor artık aşk bizlerde… Biz beceremedik aşık olmayı da sevmeyi de, kirlettik insanlara has ne kadar güzel duygu varsa! @mugztheblogger 2007 senesinde Ayazağa Işık Lisesi ve ardından 2011 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Mugz yarışmaya, yazmayı çok sevme kontenjanından katılıyor. MugzTheBlogger; hayat, aşk, kariyer ve daha birçok konuda yazıları ile sizinle buluşuyor. Yazıyı Paylaş Önceki YazıHayır, sorun bende! Ama sorun ne? Sonraki YazıBuradaydım! 22 Kasım 2011